30 Mayıs 2013 Perşembe

Langsa ile Penang Arasında Feribot Seferleri Başladı

Mehmet Özay                                                                                                                 30 Mayıs 2013

Doğu Açe’nin önemli liman şehri Langsa ile Malezya’nın Penang Adası arasında feribot seferleri başladı. Açe Vali Yardımcısı Müzekkir Manaf, Endonezya Halk Meclisi Başkan Yardımcısı Ahmad Farhan Hamid, Langsa Belediye Başkanı Osman Abdullah’ın katıldığı törenin ardından ilk seferine başlayan feribotun yolcuları arasında Manaf da bulunuyordu. Manaf törende yaptığı konuşmada, bu projenin hayata geçirilmesinin kolay olmadığını, uzun bir süreci gerektirdiğini ancak nihayetinde bugün bu önemli ulaşım bağlantısının başlatıldığını ifade etti.

Malaka Boğazı’nın Batı bölgesinde kuzeyde Malezya’ya bağlı Penang Adası ile güneyde Sumatra Adası’nı birbirine bağlayacak bu deniz ulaşımı sayesinde Açe’nin bölge ile temasının her açıdan gelişmesi planlanıyor. Bu proje sayesinde ticaret, turizm ve sağlık gibi nedenlerle Penang Adası’na gitmek isteyen Açelilerin şehre en yakın liman olan Medan Belawan limanını kullanmak zorunda kalıyorlardı. Bundan böyle, bölge halkı uluslararası ulaşıma hizmet verecek şekilde hazırlanan Langsa limanını kullanabilecek.


Hiç kuşku yok ki, bu sürecin bir diğer önemli adımı, Langsa limanından uluslararası ticareti gerçekleştirecek kapasiteye erişmesi olacak. Bu noktada da Açe’nin sadece Langsa şehri ve çevresinden değil, diğer bölgelerindeki ürünlerin de gerek ulusal gerekse uluslararası pazarlara ulaşmasında tek yol olan Medan Belawan limanı. Langsa bu noktada diğer potansiyel liman şehirlerine öncülük yaparak, özellikle ilk etapta Malezya üzerinden uluslararası limanlara ulaşma imkanına kavuşacak. Bu ulaşım hizmetinin bir başka vechesini ise turizm oluşturacak. Özellikle Malezya’lı Müslüman Malayların tarihi ve dini turizm açısından başta Açe olmak üzere Sumatra Adası’na ilgileri bu liman vasıtasıyla gelişme kaydedeceği vurgulanıyor. 

28 Mayıs 2013 Salı

Açe Heyeti Dubai’de Görücüye Çıktı

Mehmet Özay                                                                                                                 28 Mayıs 2013

Açe Vali yardımcısı Müzekkir Manaf başkanlığındaki heyet Nisan ayı sonlarında Dubai’de düzenlenen Endonezya İş Günleri’ne katıldı. Açe heyeti, uluslararası şirketlerin temsilciliklerinin bulunduğu Dubai’de, Açe yatırım ve iş olanaklarını tanıtma fırsatı kadar, heyeti ikili temaslar geliştirme fırsatı da buldu. Heyetin bu ziyareti, özellikle uzun yıllar Açe’nin çatışma bölgesi olarak bilinmesi nedeniyle bu imajın değiştirilmesinde de önemli rol oynadığına kuşku yok. 

Bu çerçevede, uluslararası yatırımcıların güvenlik ilkesini ön planda tuttukları hatırlandığında, Açe’yi bizzat valilik düzeyinde temsil etmek önemliydi. Vali Yardımcı Müzekkir Manaf, Açe’nin yatırım iklimi açısından oldukça elverişli olduğunu yeni yasal düzenlemelerin yanı sıra asayiş konusunda bir sıkıntının olmamasının da Açe için avantaj olarak değerlendirileceğine vurgu yaptı. Bu tür ziyaretler de hiç kuşku yok ki, tarihsel bağlara değinilmeden geçilmiyor. Dubai’de de böyle oldu. Manaf, yüzyıllar boyunca Ortadoğu’nun önemli liman şehirleri ile Açe arasındaki ilişkiye değindi. Açe’nin Malay dünyasına giriş kapısı konumunda ve Malaka Boğazı’nında ilk kara bölgesi olmasıyla dikkat çektiğini ve bugün bu avantajın gelişen koşullar doğrultusunda yeniden doğmakta olduğuna vurgu yaptı. 

Açe heyeti ‘Niçin Açe’de Yatırım? Başlıklı bir tanıtım toplantısı da gerçekleştirdi. Özellikle bu toplantıda Sabang Serbest Bölgesi olmak üzere Açe’deki ticari ve yatırıma elverişli imkanlar üzerinde duruldu. Bu bağlamda Sabang Serbest Bölgesi’nin varlığı bir yandan Doğu Afrika ve Ortadoğu öte yandan Hindistan ile Bengal Körfezi ve doğuda Çin’e kadar uzanan bölgeyle doğrudan etkileşime olanak tanıdığına vurgu yapıldı.

Açe’ye Yatırım Teşviklerinde Son Gelişmeler

Mehmet Özay                                                                                                                  28 Mayıs 2013

Bir bölgeye yatırım yapılacağı zaman yatırımcının aklına öncelikle ‘teşvikler’ geliyor haliyle. Özellikle ekonomik varlıkları olmakla birlikte çeşitli nedenlerle dünya ile ilişkiler kopuk bölge ve coğrafyalarda bu sıkıntı kendisini bir başka şekilde hissettirdiğine kuşku yok. Bunun örneklerinden biri Açe Eyaleti. On yıllarca süren savaşın ardından 2005 yılında imzalanan barış anlaşmasıyla yeniden dünyaya açılan Açe’de yatırım ve iş dünyasının lehine gelişmeler zamanla ortaya çıkmaya başladı. Gerek Açe’de faaliyet gösteren yerel ve ulusal firmalar, gerekse Açe Eyalet yönetimini yürüten kadrolar Açe’nin zengin kaynaklarını öncelikle Açe halkının yararına olacak şekilde kullanılabilirliği üzerinde çalışıyorlar. Bu çalışmaların çeşitli kanallardan yürütüldüğüne bizzat şahit olduğumuzu söylemeliyim. Tüm sıkıntılara rağmen, Açe iş dünyası ve yönetimi engelleri aşma konusunda ısrarlı ve bu bu çabayı uzun vadeli düşünüyorlar.

Bu süreçte, özellikle 2009 yılında Eyalet Parlamentosu seçimlerinden sonra bölgenin ekonomik kalkınmasını öncelleyecek yasal düzenlemelere girişildi. Bu yazıda detaylara yer vermek yerine, bazı önemli hususlara değinmekte fayda var. Böylece bölgeye ilgi gösterme niyeti taşıyan yatırımcılara bir rehberlik etmiş olacağımızı düşünüyoruz.

Mali açıdan, vergi indirimleri özellikle Eyalet içerisinde bazı bölgelere yatırımlarda gündeme geliyor. Ülke genelindeki yapılanmalar dikkate alındığında yerel yönetimlerin kendi alanlarında karar mercii oldukları görülüyor. Bu durumda, Açe’de yatırım yapmak isteyenlerin yerel yönetimlerce uygulanan teşviklerden de istifade etme olanağı var. Bu noktada, özellikle 2010 yılı 37 No’lu kanunda belirtilen hususlar çerçevesinde, ‘Sabang Serbest Bölgesi’nde yapılacak yatırımların kayda değer bir önemi olacağına kuşku yok. Serbest Bölgenin yönetiminden sorumlu BPKS doğrudan buradaki yatırımları koordine ediyor ve başvurular konusunda tüm alt yapı hizmetlerini sunuyor. Son birkaç yıldaki önemli gelişmelerden biri ise gene 2010 yılında Endonezya Devlet Başkanlığı Özel Yasası arasından çıkan 11 No’lu Yasa’ya göre Açe Eyalet yönetimi ekonomik kalkınma balğamında uluslararası çevrelerde doğrudan ortaklıklar yapma imkanına sahip.
Bunun ötesinde, kamu yararı güden yatırımlarda arazi tahsisi konusunda kolaylıklar bulunuyor. Yatırım lisansı konusunda yapılan çalışmalarda uzun süre beklemek gerekmiyor. Bu konuda da bazı sevindirici gelişmeler mevcut.

Elma ve Üzüm Fiyatları Rekor Yapıyor

Mehmet Özay                                                                                                                 28 Mayıs 2013 
  
Tropik iklime özgü çok değişik tadlar olsa da bölge halkı ithal ürünleri özellikle meyveleri tercih ediyor zaman zaman. Meyvelerarasında en çok rağmen gören ise elma, portakal, mandalina, üzüm geliyor. Bu ürünler iklimsel dönemlere bağlı olarak Çin, Avustralya, ABD, Güney Afrika, Yeni Zelanda gibi farklı coğrafya ve ülkelerden Güneydoğu Asya topraklarına ithal ediliyor. Tahmin edilebileceği gibi ürünlerin kalitesi konusunda her yerde aynı standarda rastlamak güç. Bununla birlikte fiyatlarının ‘el yakıcı’ boyutlarda olduğu konusunda kimsenin kuşkusu yok. Özellikle bu tip meyveler, hısım akraba, hasta ziyaretlerinde götürülen veya özel günlerde tüketilen ürünler arasında.

Açe Eyaleti de bu ve benzeri ürünleri ithal eden bölgelerden. Açe Güney Afrika, Hindistan’a coğrafi olarak yakın olsa da, ürünleri ithal eden tekellerin varlığı nedeniyle toptancıların günümünde ve etkisinde. Bu nedenle gerek Cakarta veya Medan’a gelen bu ürünler üçüncü dördüncü elden sonra Açe’ye ulaşabilmekte. Bu kadar uzun ‘yolculuktan’ sonra esnafın tezgahına ulaşan meyvelerin tadı-kokusu konusunda pek de iyi şeyler söylenemez herhalde. Özellikle de bu ürünleri birinci elden tatma şansına erişenler için cazip olmadığı aşikâr.

Bununla birlikte, Globe Journal’ın haberine göre, bugünlerde Açe’de pazarlarda üzüm ve elmanın ‘alıp başını’ gittiği gözleniyor. Elmanın kilosu 60,000 Rupiah, üzüm’ün kilosu da 100 ila 120,000 Rupiah arasında değişiyor. Bir Amerikan Doları’nın 9000 Rupiah civarında olduğu hesap edildiğinde elmanın kilosunun altı, üzümün ise 12 dolar civarında olduğu görülüyor. Açe toplumunda ‘cebi para görenlerin’ alabildiği bu meyveler, bir anlamda zengin işi sayılıyor.